27 Mart 2010 Cumartesi

Bitkisel Günler




Sahte olduğu kabak gibi meydanda olan profiller var facebook'da ve buralarda inanılmaz insanlar var,gerçek sanıp yorum yazanlar,yüzlerce,ne yorumlar var, gülerken gözlerimde yaş kalmıyor bazen,sırf bu tür screenler
almak için takılıyorum buralarda =) Neyse yazımıza bu şekilde başlamış olduk.

Ne yaptık geçen zamanda bakalım.Son sürat kepasasa hazırlıklarına devam,ondan yana sorun yok,gittim yediiklim'e sizin sınavlarınıza girmek istiyorum dedim,hay hay dediler,3 tl. rica etti,2'sinde sınava gircez gari.Böyle de bir garip durum var.Neyse işte bunun dışında gittim,süt mısırı tohumu aldım,normal mısırdan biraz daha tombulca oluyor,onları pet bardaklara dağıttım şimdilik,nemli halde beklemedeler,aldım elime bel küreğini bütün gün bahçeyi belledim ahahahaha =) gayet ciddiyim,Çocukluğuma geri döndüm sanki süper bir duyguydu,bütün bahçeyi baştan başa belledim,sonra gittim bir çuval gübre aldım,keçi gübresi işte,bir çuvalına 10 tl para verdim.Yarın bi güzel onları dağıtıcam bahçeye,sanırım yetmeyecek gidip bir çuval daha almak zorunda kalabilirim.Ondan önce sabah erkenden kalkıp,çapalama işine girmem gerekiyor,sonra tırmıkla düzenleme yapmak gerekiyor,ardından da gübreleme,Sulamayacağım,tam bahar zamanı denizli bol yağmurlu olur,bu şekilde daha güzel toprağa nüfuz etmiş olacaktır.

Bu arada size bir kaç bilgi vereyim,süt üretim çiftliğinde çalışırken,bi muhasebeci olarak her ne kadar saha ile ilgimiz olmasa da ziraat mühendisi arkadaşlarla sohbet ederdik,onlardan çok şey öğrendim,mesela bu gübre olayını.Örnek olarak hayvanın boyutları küçüldükçe gübre veriminin artması gibi.Mesela oldukça verimli olsa da büyük baş hayvanların gübrelerinden istenen sonuç her zaman alınamıyormuş.En verimli gübrenin yarasa gübresi olduğunuz biliyormuydunuz hem de kilosunun 20-25 tl olduğunu? ondan sonra tavuk ,güvercin,koyun,keçi diye gitmekte.özellikle kanatlı hayvanların gübreleri çok değerli efendim.

Şimdi de gelelim bu aralar seyrettiğimiz belgesellerden ufak tefek notları aktarmaya,öncelikle The Private Life Of Plants'ı indirenler varsa aranızda buradan sonrasını okumamak daha iyi,yok zaten indirmiyorum,indirmiycem,seyretmiycem diyorsanız devam ediyoruz sizlerle efendim:

The Private Life Of Plants'ın 5. bölümü olan Living Together (Birlikte Yaşamak) bölümünü seyrettim.

Çok güzel bir görüntü değil mi? Bu görüntü bir Pasifik adası olan Palau gölüne ait,bu gölde çok az balık yaşamaktaymış.






Normal şartlarda deniz canlılarını avlayarak yaşayan bu canlılar,bu göldeki yetersiz besin kaynağından dolayı evrim geçirmişler,dokunaçları sadece algleri sindirebiliyormuş.









Normal denizanalarının dokunaçlarında yakıcı iğneler bulunurken,işte bu türlerde dokunaçlar dediğim gibi alglere tahsis edilmiş.











Belgeselin bu bölümünün ismi hatırlarsanız Birlikte Yaşamak'tı.Bu gördüğünüz ağacın birlikte yaşadığı bir hayat arkadaşı var.O da karıncalar.Evet bu ağac karıncalar için özel kovuklar yaratıyor,Bu kovukların içinde karıncalar yaşıyor,yumurtalarını saklıyor,besinini buradan alıyor.Evet bu ağaçtan sadece.İlk düşüneceğiniz şey parazit yaşamdır muhtemelen.Ancak vaziyet böyle değil.Mesela zürafalar iğnelere rağmen ağacın yeşil olan bölümlerini yemye kalktılar,ufacık bir sarsıntıda milyonlarca karınca bir anda kovuklarını terkedip,zürafalara gidiyor,ilk önce gözlerinin üzerine çıkmaya,sonra diline doğru gidip ısırarak ,rahatsız ediyorlar.Düşünün 4-5 metre boyundaki,tonluk zürafa dayanamayarak gidiyor.Yani karıncalar evlerini savunuyorlar,ev sahiplerini koruyorlar.
Bu olayın hemen ardından ağaç bazı yerlerinden öz salgılamaya başlıyor,bu öz sadece ve sadece tehlike geçtikten sonra salgılanmaya başlıyor ve karıncalar buna bayılıyor,ağaçta onlara takdirlerini sunuyor.









Daha bitmedi mukafatlandırma olayı,yine aynı şekilde bu salgılama anında karıncaların bayıldıkları başka bir bitki takviyesi daha yapıyor görüntüde görüldüğü üzere.









Evet karşılıklı sevgi,saygı,koruma bitmedi.Yandaki görüntüde gördüğünüz yer ağacın hemen altı,haliyle çevresi,gördüğünüz üzere bir tane bile yeşillik yok,yeni çıkan filiz yok,sebep karıncalar.Yuvaların ve ev sahiplerinin çevresinde ona ileride rakip olabilecek her şeyi,daha en başından yiyip mahvediyorlar.







Yandaki örnekte görüldüğü üzere,yeni çıkmış bir filizin karınca tarafından nasıl bertaraf edildiğini görüyoruz.











Bugünlük bu kadar yeter.Kalın sağlıcakla.

2 yorum:

  1. valla çok çeşitli bir yazı olmuş. her şeyden var :] feysbuktan tutta, deniz canlılarına kadar..

    yalnız şu gübre işi kafama yattı, o işe mi girsek acaba..???

    YanıtlaSil
  2. ahahah,var mı yarasa mağarası yakınlarda :=)

    YanıtlaSil